İdari Para Cezasının İptali Kulaçoğlu Hukuk Bürosu
Ancak malın amacı dışında ve şahsi nedenlerle yerinden götürülüp bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmesi suretiyle işlenen zimmet, “kullanma zimmeti” suçu sayılır. Gizli tanığın savunmanın yokluğunda uygun görülecek harici bir celsede dinlenmesi ile gizli tanığa sorulması istenen soruların önceden hazırlanıp Mahkemeye sunulması; İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.6/3-d ve Anayasa m.36/1’e aykırı olup, “silahların eşitliği” ilkesinin ve tanığı sorgulama hakkının ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Bu şekilde elde edilen gizli tanık beyanı; hukuka aykırı hale gelecek olup, Anayasa m.38/6, Ceza Muhakemesi Kanunu m.206/2-a ve m.217/2 gereğince hukuka aykırı elde edilen bu delilin dosyadan çıkarılması ve yargılamada esas alınmaması gerektiği tartışmasızdır. Kanunun hiçbir yerinde, kovuşturma aşamasında ve bu aşamaya dahilinde tartışma bulunmayan olağan kanun yollarında geçen sürelerin tutukluluktan sayılmayacağına dair bir ibare yoktur. Bu nedenle; kovuşturma aşamasında tutukluluktan sayılmayan süreler, “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması” başlıklı Anayasa m.13’e ve “Kişi hürriyeti ve güvenliği” başlıklı m.19’a açıkça aykırıdır. Ceza ve disiplin yargılamalarının birlikte yürütülmesi hususu tartışılmadan önce, “memur” kavramına açıklık getirmek yerinde olacaktır, çünkü ülkemizde “memur” kavramının mevzuatta farklı tanımlarını görmek mümkündür. İlk olarak belirtmeliyiz ki; Anayasanın 129\. İlk bahsini yap ve oyunun adrenaliniyle keyif al mostbet casino\. Maddesinde, “(1) Memurlar ve diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler. (2) Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.” hükmüne yer verilerek, “memurlar” ve “diğer kamu görevlileri” ayırımına gidildiği görülmektedir\. Her gün yeni bir pin-up keşfet ve sınırsız eğlencenin tadını çıkar. mostbet giris\. Uygulamada; kişiler hakkında uygulanan tutuklama tedbirine son verildikten sonra aynı tutuklama sebebi esas alınarak ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Tutuklama nedenleri” başlıklı 100.
TNT, tehlikeli maddelerin yürürlükteki yasalar uyarınca veya TNT’nin takdirine bağlı olarak kabul edilememesi halinde, tehlikeli maddeleri herhangi bir konumda reddetme hakkını saklı tutar. Gönderi, tehlikeli maddelerin kabul edildiği ve personel bulunan bir konuma bırakılamıyorsa TNT’nin paketi müşterinin konumundan teslim alması için bir randevu planlanmalıdır. 10.3 TNT ne şekilde kabul edilirse edilsin (yanlışlıkla veya bilgi dahilinde kabuller dahil olmak üzere) Yasaklanan Gönderilere ilişkin tüm sorumlulukları reddeder. TNT, bu kısıtlamalara dayanarak ya da güvenlik veya emniyet nedeniyle paketleri reddetme hakkını saklı tutar. TNT, uygun olduğu durumlarda, reddedilen Paketler ve malların iade masrafları için bir idari ücreti Gönderene yansıtabilir. Konuya ilişkin ek bilgi talep üzerine temin edilebilir. Varsa, gümrük vergisi ve vergiler ile diğer ilgili Ücretler Gönderilerin içeriğine göre tahakkuk ettirilebilir. TNT’nin ödeyen taraf adına bir gümrük idaresine gümrük vergisi ve vergiler ile diğer ücretleri ödemesi halinde, ödeyen tarafa sabit bir ücrete veya ödenen toplam tutarın bir yüzdesine (hangisi daha fazlaysa) dayalı olarak bir gümrük işlemi hizmet ücreti tahakkuk edilecektir. TNT gümrük vergisi ve vergiler ile diğer ilgili Ücretleri ödemek zorunda değildir ve TNT’nin gümrük vergisi ve vergilere veya diğer ilgili Ücretlere ilişkin herhangi bir yükümlülüğü yerine getirmesinden önce Göndericiden, veya Alıcıdan TNT’ye ödeme yapmasını talep edebilir. TNT tarafından aksi belirlenmediği sürece, söz konusu gümrük vergisi ve vergiler Alıcıya yansıtılacaktır. Gönderinin, Alıcının mukim olmadığı bir üçüncü taraf tesisine gönderilmesi durumu da dahil olmak üzere diğer belirli bazı durumlarda, ilgili gümrük vergisi ve vergileri Göndericiye yansıtılabilir. Gümrük vergisi, vergiler ve diğer ilgili Ücretlere ilişkin faturalar alındığında muaccel hale gelir.
- Reklam yasağı kararının verildiği tarihtenitibaren üç ay içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan,sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranındadaraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir.
- Konuya ilişkin ek bilgi talep üzerine temin edilebilir.
Maddesi Kanunun amacını; “kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemek” olarak öngörmüştür. Kanunun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3. Fıkrasında; “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” diyerek, ceza hakiminin ceza takdir yetkisi için genel bir çerçeve belirlemektedir. Nihayet TCK m.61 ila m.63’de cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi bakımından uygulanacak kurallar yer almaktadır. “Yasama dokunulmazlığı” başlıklı Anayasa m.83/2’de yer alan, “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14’üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.” hükmüyle, yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında kalan haller belirtilmiştir.Bu yazımızda; Anayasa m.83/2’de bulunan, yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında kalan durumlarla ilgili tartışılması gerektiğini düşündüğümüz hususlara değinilecektir. Günümüz teknolojisinin gelişmesi ile birlikte, kişilerin özel hayatlarının ve haberleşme hürriyeti kapsamında haberleşmelerinin gizliliğinin korunması ihtiyacı oluşmuştur. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.8’de “Özel ve aile hayatına saygı hakkı”, Anayasa m.20’de “Özel hayatın gizliliği” ve m.22’de “Haberleşme hürriyeti” güvence altına alınmış, kişilik haklarına yapılabilecek müdahalelerin sınırının belirlenmesi öngörülmüştür. Bu amaçla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” başlıklı dokuzuncu bölümünde yer alan suçlar düzenlenmiştir. Bu noktada önemle belirtmek isteriz ki, idarenin tüm eylem ve işlemlerinin kamu yararı amacıyla tesis edilmesi ve gerek esas gerekse usul yönünden hukuka uygun olması gerekir. Fakat bazı hallerde idari işlem tesis edilirken usuli birtakım kurallar görmezden gelinmekte olup, bu durum, idari işlemi, hukuka aykırı hale getirmektedir.
Ancak, kumarın usulüne göre yürütülmesi beklenmedik olayla veya diğer tarafın fiiliyle engellenmişse ya da diğer taraf kumar veya bahse hile karıştırmışsa, isteyerek yapılan ödeme geri alınabilir. Karara karşı itiraz süresinin geçirilmesine neden olan mücbir bir sebebin varlığı halinde, itirazda bulunmak için hak dürücü süre değişiklik gösterir. Bu gibi durumlarda, söz konusu mücbir sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde karara karşı başvuruda bulunulması gerekmektedir. Yapılan başvuru, kararın kesinleşmesini engellememekteyse de mahkeme, kararın yerine getirilmesini durdurabilecektir. Mücbir sebep her somut olayın özeline göre değerlendirilecektir. Örneğin, korona virüsün mücbir sebep olarak kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin değerlendirmemize “Korona Virüs (Covid-19) Mücbir Sebep Midir? İdari para cezasının yanı sıra başkaca bir yaptırım da söz konusu ise ilgili itiraz merci İdare Mahkemesi’dir.
Maddesine göre, “Cumhurbaşkanı seçiminin kesin sonuçları, Yüksek Seçim Kurulu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Makamına bildirilir, kamuoyuna ilan edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır. “E-posta/e-mail” adı ile bilinen elektronik posta veya haberleşme yönteminin, adli maksatlı olarak Ceza Muhakemesi Kanunu m.135 ve idari, yani önleyici maksatlı olarak Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ek m.7 ile Jandarma Teşkilatı Kanunu ek m.5 ve istihbarat, yani bilgi toplama amaçlı olarak Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu m.6 uyarınca teknik takibi mümkün olabilmektedir. Hukuki ilişkilerden kaynaklanan borçların ödenmesi gerekir. Hukuk düzeninde; hiç ödenmeyen veya eksik ödenen borçların takip ve tahsilini alacaklının kendisi yapamaz. Bizde ihkak-ı hak, yani hak sahibi tarafından alacağın tahsili kabul edilmemiş, hatta suç sayılmıştır. Alacaklıya tahsilat konusunda meşru olmayan zeminde yardım eden de “yağma” suçunu işlediği iddiası ile suçlanır. Aşağıda sıralayıp kısaca tanımladığımız hukukun evrensel ilke ve esasları, demokratik hukuk toplumlarının vazgeçilemez ve devredilemez değerlerdir. Hukukun evrensel ilke ve esasları arasında altlık – üstlük ilişkisi olmayıp, birbirine eşittir ve hepsi aynı önemi haizdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, günlerdir kamuoyunda adı “İç Güvenlik Paketi” olarak bilinen kanun tasarısına kilitlenmiş gözüküyor. 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak yerel seçim öncesi tüm siyasi partiler halka mesajlar vermeye çalışıyor. Hatta bu mesajlar, vekillerin birbirlerine sözlü ve fiili saldırılarına dönüşmüş ….